trençkot etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
trençkot etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mart 2014 Salı

18 MART ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ

 Bu gün 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferimizin 99. yıldönümü. Her karışının kanla sulandığı vatanımızın belkide en çok kan dökülen yeri. Burada tarihin akışı değişti. Yüce Atatürk'ümüzün ikinci doğum yeri burası. O ve onun önemli kararları ve de askerimizin, milletimizin yüce azmi ile bu güzel ülke kuruldu. Düşmana ''Çanakkale Geçilmez'' denildi. Her ne kadar bu gün Atamızın emanetine yeterince sahip çıkamadığımızı düşünsemde yinede bu ülkede güzel günler görmeyi umut ediyorum.
 Biz de bu gün sevgili kızımla birlikte kısa bir gezintiye çıktık. Kısa oldu çünkü; bizim sakin, küçük, güzel şehrimizin bu gün her köşesini polisler tutmuş ve halkı bir noktadan sonra ileri geçirmiyorlardı. Neyse bu bir günlük birşeydi ve umarım bir daha asla ve asla yaşanmaz. 

 Bunlarda bizim gezmemizden kareler..

21 Şubat 2014 Cuma

YENİ BOTLARIM

 Kot gömleğimi o kadar çok sevdim ki dün kızımın okuldaki toplantısına giderken giydim. Yine kendi diktiğim trençkotum ve lacivert kot pantolon ile kombinledim.
 Bu arada  sezon sonu indirimlerinden dolayı gözüm hep ayakkabı mağazalarının vitrinlerindeydi. Bu botlarımı bugün çok uygun bir fiyata aldım.

Bağcıkları ve dolgu topuklu olmaları, içinde bir kaç ton barındırması açısından hoşuma gitti. Bu gün ayrıca Cuma pazarındaki kumaşçıma da uğradım. Ancak nedense pek bir şey almadan döndüm. Sanırım gözüme birşey çarpmadı. Yanlız orada beni çok mutlu eden bir olay oldu. Bir bayan bana,''pardon, sizin internette bir dikiş bloğunuz var mı?'' diye sordu. Ve bu da beni çok ama çok mutlu etti. Hafta sonu evde olamayacağım için dikiş ve blogdan ayrı kalacağım. Kısmetse Pazartesi görüşmek dileğiyle... SEVGİLER..

6 Kasım 2013 Çarşamba

OLMAZSA OLMAZ TRENÇKOT

 Bir kadının gardrobunda olmazsa olmazlar sırlamasında küçük siyah elbise ve kalem etekten sonra trençkot gelir diye okumuştum bir yazıda. Hemen gidip bir trençkot kumaşı almıştım kumaşçımdan. Tabi bu Mayıs ayında yapmış olduğum bir eylemdi. Bir türlü trençkotumu dikmeye başlamadım ve böyle böyle yazı bitirdim.
 Yaz sonunda kızım bir haftalığına babaannesinde kalıp, eşimde bir iş için evden uzaklaşınca trençkot dikimi için bulunmaz fırsatı yakalamış oldum. Yemek yapmak, doyurmak, çocukla ilgilenmek ve evi temiz tutmak gibi işlerden kurtulunca canım kumaşlarım ve dikiş makineme adadım kendimi. Tabiki eşim ve kızım benim herşeyim, onlarsız yaşayamam ancak arada bir böyle ufak bir mola iyi geliyor.
  Beline kuşak yapacağım için üzerime oturmasına gerek yok diye düşündüm ve kulpsuz basit bir şekilde kestim treçkotumu. Kumaşım sadece 1,5 metre oduğu için de modeli iyice sade tutmam gerekti. Trençkot; profösyonel dikiş, süs dikişleri ve bol bol brit demek olduğu için süs dikişi ve brit kullandım.
Astar olarak evdeki ince ve akışkan kumaşlarımdan birini tercih ettim ve bence çokta iyi yaptım. Böyle yapmasaydım kelimenin tam anlamıyla astarı yüzünden pahalıya gelecekti. BOL DİKİŞLİ GÜNLER...